‘Üniversite Diplomam Ne Olursa Olsun’ Demek Doğru Değil!
Üniversite adayları artık güçlü bir seçim maratonuna sahiptir. Aday öğrenciler hangi bölümü okuyacakları ve hangi üniversiteyi tercih edecekleri konusunda hayatlarının en zor kararlarından birini vereceklerdir. Bugün sınava giren gençlerin alacağı karar bundan sonra tüm hayatlarını etkileyecek. Bu karar sadece bir okuma kararı değildir. Aynı zamanda gelecekte kendileri ve aileleri için nasıl bir hayat kuracaklarını, seçtikleri meslekle nasıl bir iş hayatına sahip olacaklarını da belirleyeceklerdir. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, aday öğrencilerin tercih süreçlerini pekiştirmek için birbirinden değerli tekliflerde bulundu.
“Kendilerini daha iyi tanıyabilecekleri sorular sorarak mesleklerini anlamaya çalışsınlar”
Tercih maratonunun başında olan öğrencilere öncelikle kendilerini çok yerinde sorgulamaları tavsiyesinde bulunuluyor. Dr. Hayal ettikleri gelecek hakkında düşünmelerine izin verin. Öncelikle kendilerini daha iyi tanıyabilecekleri soruları kendilerine sorarak yeteneklerini, potansiyellerini, ilgi alanlarını, zevklerini, zevk duygularını, işlerini ve mesleklerini sorgulamalarına izin verin. Ona göre bir kısma karar versinler. İkinci olarak da hangi üniversitede bu alanda veya hangi bölümde okuyorlarsa ona göre analiz etsinler. Hangi üniversitede okuyacaklarına karar verirken mutlaka üniversitelerin web sayfalarına girmeli, akademik kadrolarını ve bu akademisyenlerin özgeçmişlerini incelemelidirler. Akademisyenlerin yurtiçi ve yurtdışındaki akademik başarıları hakkında mutlaka bilgi almaları gerekiyor.”
“Seçeceğiniz üniversitenin sizi ne ölçüde uluslararası düzeye taşıyacağını sorun”
Bir diğer tercih noktasının da uluslararası platformlarla bağlantı olduğuna işaret eden Güngör, “Öğrencilerin tercih edecekleri üniversitenin yurt dışı imkanları çok değerli. Artık küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz. Hiçbirimiz belirli bir ülkenin sınırları içinde değiliz. Bu nedenle üniversiteler stratejilerini dünyaya açılmak, küresel dünyanın tüm olanaklarından yararlanmak, küresel dünyada iş yapmak ve küresel bir vizyon belirlemek açısından gözden geçirmelidir. Yeni dünya düzeninde üniversitelerin uluslararası düzeyde sağlayacağı hareketlilik ayırt edici bir unsurdur.” söz konusu.
“Sunulan Erasmus ve Staj Fırsatlarını Anlayın”
Tercihlerini yaparken başvurdukları yerin sunduğu Erasmus ve uluslararası staj olanaklarından bahseden Güngör, “Tercihlerinizde üniversitenizin bilim ve uygulama ortağı olan kurum ve kuruluşların olması değerli. Çünkü uygulama ve uygulama için küme ve kardeş kuruluşlarda staj ve iş imkanları öğrencilerin eğitiminde fark yaratıyor. Öte yandan yurt dışında bir grup değerli işbirliklerinin ve farklı ülkelerde değişim programlarının olması çok değerli. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra bile yüksek lisans ve doktora eğitimi şu anda uzak gibi görünen ama unutulmaması gereken bir detay.” dedi.
“Bilim Üretiminin Yanında Sizi Mutlu Edecek Sosyal Olanakları Sormayı Unutmayın”
Öğrencilerin eğitim hayatlarının bu dönemine 2 ila 6 yıl ayırdıklarına ve gençliklerinin en keyifli yıllarının bu dönemde geçtiğine işaret eden Güngör, şunları kaydetti: “Öğrencilerin okuyacakları üniversitenin konumu, verilen burslar ve sosyal imkanlar da belirleyici faktörler. Bu yılların hem verimli hem de keyifli geçmesini diliyoruz. Uygun bir bilimsel ortamda verimli bir eğitim öğretim ve keyifli bir sosyal ortam sağlamaya çalışıyoruz. Bilim üretiyoruz, eğitim veriyoruz ama aynı zamanda sosyal varlıklarız. Bu nedenle sosyal hayatımız keyifli geçmelidir. Bu nedenle öğrenci kulüplerinin çeşitliliği üniversite yaşamını anlamlı kılmak açısından değerlidir. Öğrenciler bu kulüplerde çeşitli etkinlikler ve sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirerek gerçek hayata hazırlanırlar. Örneğin Türkiye maalesef bu yıl bir deprem yaşadı. Üniversitemizden yaklaşık 25 öğrenci, hocaları ile birlikte deprem bölgesine giderek bir hafta boyunca insanlara giyecek ve gıda yardımı yapmaya ve moral vermeye çalıştı. Belki korkunç bir deneyimdi ama depremzede vatandaşlarımızın yanında olmak öğrencilerimiz için de çok anlamlıydı.”
“Geleceğini idealist bir bakış açısıyla hazırlamak isteyen gençleri hedefliyoruz”
Üsküdar Üniversitesi’nin öğrenci yetiştirme anlayışına dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör, “Bir üniversitenin öncelikli misyonu, geleceğin dünyasına mesleki ve insani nitelikleri yüksek bireyler yetiştirmek olmalıdır. Akademisyenlerin ve üniversitelerin öncelikli misyonu, daha insana yakışır bir insanlık için sorumluluk almaktır. Bu yüzden kendilerini ve geleceklerini düşünerek akılcı kararlar verenler ‘Üniversite mezunu olsam da olmasam da ne olursa olsun’ diyorlar. Değerli bir diploma almak, kendini yetiştirmek ve idealist bir bakış açısıyla geleceğine hazırlanmak isteyen gençleri hedefliyoruz.” söz konusu.
“Bugünden Yarına Odaklanmalıyız”
Öğrencilerin keyifli bir sosyo-kültürel ortamda çok kaliteli bir eğitim alacaklarından ve yarının dünyasına hazırlanacaklarından emin olarak tercihlerini yapmaları gerektiğinin altını çizen Güngör, “Sadece bugüne değil yarının dünyasına da hazır olmaktan bahsediyoruz. Her alanda olduğu gibi eğitimin de geleceğine bugünden odaklanmalıyız. Gelecek vurgusuna büyük önem veriyoruz. Geleceğin dünyası denilince aklımıza teknolojik gelişmeler, bilimdeki yeni gelişmeler, genetiğe dayalı bilim dalları, yapay zeka ve dijital geliyor. Geleceğin bilim bölümleri için ön çalışmalarını tamamlamış üniversiteleri araştırsınlar. Gelecek, gençlerin omuzlarında inşa edileceğine göre, gençlik geleceğe inançla yürümelidir. Değişim ancak kaliteli beyinlerle olur. Bu noktada tercih edecekleri üniversitelerin Ar-Ge ve araştırma uygulama merkezleri hakkında mutlaka bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Çünkü öğrencilerimizin girişimci ve proje sahibi olmaları, keşfetmeye olan sempatileri ve merak duygularının destekleneceği ortamlar yeni bilimsel keşifleri beraberinde getirmektedir. Bütün bunları dikkate alalım. Laboratuvarlarında, kütüphanelerinde vakit geçirecekleri, kendi ilgi alanlarına göre birçok proje üreten üniversiteleri listelesinler.” dedi.
“Kalplerinin götürdüğü yere, akıllarının kontrolüne bırak gitsinler”
Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör, “Öğrenci adaylarının kendilerini çok iyi sorgulamaları gerekiyor. Akılcı olsunlar, kalplerinin sesini dinlesinler, kalplerinin sesini dinlesinler. Heyecanları neler? Dilekleri nelerdir? Onların coşkusu nedir? Onlar için eğlenceli ne olabilir? Nasıl bir iş, hangi bölüm? Bırakın kalplerinin götürdüğü yere gitsinler ama mutlaka akıllarının kontrolünde olsunlar. Yani onlara bu yolculukta rehberlik edecek akıl, heyecan verecek olan kalptir. Bu nedenle sevecekleri ve heyecanlanacakları bir bölümleri olmalı ama onları geleceğe güçlü bir şekilde hazırlayacak bir alan ve bölüm olmasına da dikkat etmeliler.”